4 Ağustos 2011

-Naber? -Reşidim, sen??

18 kutlamalarına resmi olarak başlamış bulunuyorum.
Bugün babamla kutladık, adam işini biliyor beyler. Elektra kompleksim bi yana, bu adam evlenilecek adam mı bilemem ama kesinlikle eğlenilecek adam!
Önce Bebek sahilinde park etti arabayı, 18 numaralı park yerine. Geç bakalım şuraya dedi, bi Kadir İnanır havaları falan... Dedim noluyo? Ve tadaaa! Arabanın arkasından Bottega çıkardı ve Ramazandır mübarek aydır dinlemedi, iftara bi saat kala denize karşı şampanya patlattık! İlk defa Bunlar-neyin-kafasında bakışlarını böyle dolu dolu hissettim. Olsun. Bana kalsa ikram bile edicektim: Selam! Ben 18 oldum, reşidim anlıyo musun? Şampanyamdan ister misin?
Evet, yaklaşık 4 dakikadan az bi süre içinde üç kadeh şampanyayı dikip kafalara kafa kattıktan sonra, babam (My heart belongs to Daddy mi çalıyo, bana mı öyle geliyo? Ehe, tamam, sustum.) attı arabaya bizi, doğruca Ulus Sunset'e. Kafanızda soru işareti oluştuysa şöyle yardımcı oliym: İmzalı tabaklarının üstünde sanat eserleri olan, klozete rahat rahat oturabildiğiniz, tüm Boğaz'ı gören, Amerika'da olsa Blair ve Serena'nın uğrak yerlerinden biri olmaya aday bi mekan.
Şef-bilmemkimin-tavsiyeleri falan gelip giderken, 18 yıl öncesinden sardık filmi. Hatta daha da öncesinden. Bi ara Ege babama en sevdiği köprüyü sordu. Öyle bir muhabbet yani... :)

İşte böyle. Kurdelesi saklanacak hediyelerle döndük eve, girdik 18'e.
Daha bitmedi, yeni başlıyor :)
Hadi bakalım!

1 yorum:

Sarı vosvos dedi ki...

Yeni yaşın kutlu olsuun.Bende tam gününde takipetmişim her izlediğim kişinn doğumgünü oluyo :D