10 Kasım 2011

Bana böyle şeylerle gelmeyin arkadaşım

ÖLÜYORUM ANNE, ANLASANA!
Salı ve perşembeleri annem tae-bo diye bir derse giriyor, sporunu yapıyor da öyle donuyor eve. E tabi bayram geçti seyran geçti, börekler dolmalar sarmalar derkeeeen kıçımın önünü alamadık. Maşallah büyüdü de büyüdü. Evdeki anneanne çok tehlikeli bi olay, sabahları gözleme, börek ve kek kokusuyla uyanıyorsun bi kere. Sürekli bir hamur açma, dolma sarma modu. Sabah kahvaltılarında "pankekine ev yapımı incir reçeli mi süriym yumurtalı ekmek mi kızartiym", "akşama ne istersin? mantı açiym mi?". Evdeki anneanne böyle de bir şey, yüzüne güler arkadan kıçını büyütür yani. İçimizdeki irlandalı resmen, neyse.

Dedim, hadi Eda, azıcık hareket et. Test mest derken iyice duruldun, hadi bi tae-bo'ya git.
Gitmez olaydım.

Ders öncesi "ilk ders"im ya, herkes bi tavsiye veriyor: Kendi limitlerinde yap, yorulunca dinlen falan. Yahu dedim ne yorulucam anam babam yaşında insanlarsınız bırakın allah aşkına, ben burda gençliğimin baharındayım hala yorulma diyo, bi git... diyorum içimden.
Derse başladık. Tabi hareketleri anlamada güçlük çekiyorum, herkes önceden çalışmış gelmiş resmen. Yumruklar tekmeler havada uçuşuyo. Resmen bir salon dolusu insan şiddet saçıyoruz. Havada bi vahşet kokusu. Bir Jackie Chan edasıyla hu haaaa! tempolarıyla tekme atıyorum oraya buraya.
Sonunda bi su içme molası veriliyor. Tanrım diyorum bütün yediklerim eridi, nefes nefese kalmışım, dilim damağıma yapışmış, yüzüm pembenin daha önce hiç görmediğim bi tonunda. E bitiyo galiba derken şöyle göz ucuyla bi saate bakıyorum: Allah'ım! KABUUUSS! DAHA YEDİ DAKİKA GEÇMİİİİŞŞŞ!

Salona ilk girdiğinde bicepleriyle olsuuuun tricepleriyle olsuuunnn üçgen vücuduyla olsuuunn takdirimi ve hormonlarımı kazanan trainer bi anda tüm ihtişamını kaybediyor.

Bi de ben solağım, her harekete solla başlıyorum haydaaa yan tarafımdakiyle uyumsuz tekmeler atıyorum. Hayır kadının kafasını gözünü yarıcam bana kalıcak.
Arka fonda sürekli Rihanna remixleri çalıyo. Only Girl in the World eşliğinde tae-bo yapıyoruz. Bence çok yanlış bir müzik seçimi, ben olsam böyle bir dersin fonuna I Will Survive falan koyarım ki insanlar hislerine tercüman bulsunlar, di mi? I'm a Survivor falan da olabilir.

Oflaya puflaya, tekme tokat, hoca kafasını çevirdiğinde küçük kaçamaklar bilmemne derken ders bitiyor ve ben yığılıp kalıyorum. Orta yaşlılar, sırrınız ne oğlum? Gece kendinizi bala mı yatırıyorsunuz? Tae-bo üstüne yüzmeye giden mi dersiiin, ooohhh beynim açıldı diyen mi dersiiiinn... Yürü git allah aşkına.
Hele bi kadın vardı ki, tekme atarken nası kendinden geçiyo, yumrukları resmen demir yumruk. Kadından tırstım, onun tersine denk gelmeme lazım. Soyunma odasında falan hep gülümsedim kadına, tricepleri var resmen.
OĞLLUUUUUM MANYAK MISINIIIZ DERDİNİİZ NEEE, NEEEE??! İNSAN HAFTADA İKİ KEZ NİYE YAPAR BUNU? ÖFDÖDFÖSGÖRGS :(

İşte dövüş sanatı kariyerim de böylece sonlanıyor. O tekmeler yumruklar falan güzel de anca Tekken Tag'da yani. Üzgünüm.
Ben yogaya devam edicem, golf oyniycam, at binicem, gerekirse polo oynicam. O tarz, anlatabildim mi?