13 Mayıs 2010

Botero'nun Obezleri ve Bunka

Botero'nun kendi otoportresi

Bugün okul çıkışında Pera Müzesi'nde Botero'nun sergisine gittik, annem ve bi arkadaşımla beraber.
Resimde İspanyol anlayışına tapıyorum! Tamam Botero Kolombiyalı; ama ana dili İspanyolca ve bol bol da boğa güreşidir, arenadır... resmetmiş yani. Sergi 18 Temmuz'a kadar devam ediyor, gidip gezilesi.


Resimleri tam 3D ya, mükemmel. Ne bliym o rengarenk tablolarına ekmek banasım geldi, üstlerinde zıp zıp zıplayasım geldi... Hele natürmortlarındaki objeler dandik bi pastaneden alınmış özel yapım, şekilli, bol krema ve gıda boyasıyla renklendirilmiş ilkokul çocuğu doğumgünü pastaları gibi. (Bu bir iltifat, evet!(: )

Ve çizdiği o dobiş dobiş kadınlar kendimi 0 beden gibi hissettirdi, o ayrı bi Botero sevme nedenidir. Göbek yağları bu kadar gerçekçi ve renkli çizilemez, adamda yetenek var. (: Ama o dobiş dobiş insanların popoları kaslı bu da ayrı bi mesele... Neyse olgunluktan çok da uzaklaşmadan devam ediym.


"Şişman insanlar resmediyorum, çünkü yuvarlak hatlar ve hacim, insanı ve doğayı, yaşama sevincini yansıtıyor" 

 


Sonrasında da Cafe Bunka'da oturduk. Cafe Bunka, meydana doğru giderken hemen solda, dolmuşların kalktığı yerde, oldukça hoş, minik bi uzakdoğu kafesi. Şifon kekiyle ünlü. Biz bugün kahverengi pirinçli Japon çayıyla yasemin çayı aldık, kokularına da tatlarına da doyamadık.

Hiç yorum yok: