Ne iğrenç zamanlardan geçiyoruz. Ne vicdansız zamanlardan geçiyoruz.
Bu nasıl bir gözü dönmüşlüktür, bu nasıl bir hırstır ki evlatlarını bok yoluna kaybeden babalar, umarım ki hiçbirimizin başına gelmeyecek bir acıyı yaşarken bile sağduyularına sahip çıkıp birleşme mesajları verirken, 15 yaşında bir çocuğun ölümünden rant sağlamaya çalışan..
Niye ekmek almaya giden çocukların kahramanlaşmak zorunda kaldığı bir ülkedeyiz ya?!
Nasıl bir halden anlamamazlık, nasıl bir kalpsizliktir insanlara evladını yeni kaybetmiş bir anneyi yuhalatmak, mezara konan bilyede anlam aramak...
Siyaset ne kadar güç oyunundan ibaret de olsa, 70küsür insanın başındakinin en azından sağduyu sahibi olması gerekmez mi...
Her gün bir yenisi çıkan kepaze tapelerin artık sıradanlaşmasından korkuyorum. Her şeyin, doğruluğu şaibeli sandık sonuçları ile meşrulaştırılmasını anlamıyorum. Duyarlılığı sapıklıkla, nekrofiliyle karıştıran pişkin insanların devlet adamı olmasını anlamıyorum. Soğukkanlılığımı koruyamıyorum. İnsanların mezhebine, kökenine, inancına, hayat tarzına, osuna şusuna göre onlar ve biz'e indirilmiş olmasından korkuyorum. Bu insanların hırsından, açgözlülüğünden, para ve güç aşkından, deliliğinden, vicdansızlığından korkuyorum.
Tahliye kararı verecek hakim o davayı alana kadar 4 hakim değiştirilen davaların sürdüğü, masumiyet karinesinin sadece birkaç kişi için akla gelen kuru bir değer teşkil ettiği, istenilen kanunun bazen ve istenilen kişilere uygulandığı, avukatların saçlarından tutulup götürüldüğü, sadece belli kişilerin temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu bir ülkede hukuk okuyor olmaktan utanıyorum, anlamsız geliyor.
Ben maalesef artık gelecekten korkuyorum.
Ben sadece biraz mantık diliyorum, biraz sağduyu diliyorum. Biraz vicdan, biraz ar diliyorum.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder