6 Haziran 2010

Sarhoş Değildim, Hatırlıyorum: Umut be!

Bu cuma çok epic'ti diyelim.
Okul çıkışı sıradan başlamıştı aslında. Töreni bi şekilde atlatıp kaçtık, bişeyler atıştırdık. Genel olarak hakim düşünce: Sınavlar bitti ulan, içicez.
Nevizade'ye gitmek istemedi canımız, "Aman Nevizade'ye de hazılrıklar falan doluşur oldu, çoluk çocuktan geçilmiyo" şeklinde şikayet ederek. Halbuki biz gittiğimizde de bir üst dönemler aynı şeyi söyleyip bıraktılar Nevi'yi falan. Sanırım bu bir kısır döngüydü ve devir teslim sırası bize gelmişti.
Her neyse, böylece Asmalımescit'te Pasifik'e gittik.
Happy Hours'dan yararlanıp tequila shotları döndürürkeeeen...

"Lan" oldum bi an (Bu kaba bir ünlem değildir, evet hafif taşradır; ancak ani şok anında her asilzadenin de ağzından kaçar efendim!), "Umut!".
"UMUT SARIKAYA!"
Evet, adam resmen önümüzden geçip gidiyordu. Masadakilerin "Kaç shot devirdin?!" söylenmelerine aldırmadan iki kişiyle beraber adamı takip etmeye başladık. Bildiğin Asmalımescit'te koşan üç tip. "Kaç shot?" bu sırada, herkesin aklındaki yegane soruydu.
Umut'u böyle koşarak 10 km falan takip ettik. Uykusuz'un binasına girdi, merdivenleri çıktı, bi anahtar sesi duyduk ve "Adamın evi olmasın?" diye kendi kenidimizi Yusuf Yusuf! ederek haneye tecavüz etmekten korka korka masamıza geri döndük.
Sonra tabi bizi aldı bi pişmanlık... Gidelim ya hazır görmüşüz adamı, diyerek geri döndük zili çaldık. Zaten kafalar hafif iyi, bi cesaret gelmiş...
Kapıyı UMUT SARIKAYA açtı! Gerisi aşağı yukarı şöyle:

-Eee... Biz imza almaya gelmiştik de... Şey aslında biz kendi kağıt-kalemimizi de getirdik.
(İçeri buyrulma ve bizde bi havalanma)
-İmza? Iı, şey, tamam. (:
-Ya biz sizi çok beğeniyoruz zaten imza almaya gelmemizden anlamışsınızdır...
-İsim neydi?
-İdil, Eda.
-Nerde okuyosunuz?
-Galatasaray'da.
-Aa burda yani. Ne güzel. (Galatasaray'ın ismiyle insanları etkilemesi (: ) Kaçıncı sınıf?
-Lise 2.
(Biraz boş bi ifadeye denk gelince tabi "10 oluyo" diye bi açıklama da yaptık. Adam ne bilsin canım, lise ikiymiş onmuş hazırlıkmış cartmış curtmuş...)
Sonradan tabi bi pişmanlık, "Üniversite mi deseydik ya takılırdık, o da bizden biri. Hafif ezik, ortalama insan ya eğlencelidir" düşüncesi. Peki biz ünsüz fanilerin kendini ünlü fanilerle özdeşleştirme çabası? (:

Her neyse bilimum saçmalama, Umut'un bize ayıp olmasın diye bıyık altından gülmesi (teşekkürü borç biliriz!), kağıtla beraber Uykusuz'un son sayısını da imzalatma sonunda kulaklara varan gülümsemelerle çıktık Uykusuz'un binasından.

Bi de yalnızdı Umut: (Ve direk isimle hitap edip senli benli olma?)
-Ya aslında sessizmiş.. Biz burayı çok geyik dönen bi yer zannediyoduk.
-Yani tabi yalnız olunca.. Tek başıma mı geyik çeviriym (:

Hayır sarhoş değildik:

3 yorum:

Can Argon dedi ki...

"Lan" mevzusuna takıldım ben ya...

Eda dedi ki...

:D:D:D

Çiçek Dürbünü dedi ki...

OHAAAAAA
EDAAAAAAAAAAAAA

Tam anlamıyla: Çılgınsın meeen!