26 Ocak 2011

Av Mevsimi!

Biri beni durdurabilir mi, lütfen? İnsanlık namına!
Her yerde İNDİRİM yazılarından başım döndü. Evden spora diye çıkıp saç bandı alıp dönüyorum. Dün bi şeyler atıştırmaya gidip "Aaaa, dansa partiye giderken giyerim!" düşüncesiyle (hayır, ne zaman cıstak cıstak diskoya gidiyosam?!) pullu bi bluz, "Gömleklerin içinde çok şık durur!" diye de dantelli body aldım. Tabi sonra sadece bi tane gömleğim olduğunu hatırladım ve en yakın zamanda gömlek alışverişine de çıkmaya karar verdim.
Ben bi keresinde şemsiye almaya çıkıp iki bikiniyle eve döndüğümü bilirim.
Alışveriş mağazalarında bilinçaltımızı etkileyen kokular fışkırtıyolar şeklinde bi komplo teorim var, gerçekten.
Bi gün "Hanımefendi, kart limidiniz dolmuş" diyecekler diye ödüm bokuma karışıyo oğlum. Neyse, dantelli çizgili ince askılı bi bluz de görmüştüm, onu da aliym, bu ay sonuna kadar elime geçen parayı biriktircem. Bi yerden başlamak lazım!
İşte kafamın içindeki cinler!

17 Ocak 2011

GS - AJAX

Metroda gözlerim sarı-kırmızıdan başka renk görmeyince anladım ben başıma gelecekleri...
Neyse ki stada vardığımızda, yolda arkadaşlarla buluşma-buluşamama, telefon çekiyo çekmiyo, hah bu merdiven başından şimdi çekti, derdine değdi: Evet, Türk Telekom Arena gerçekten mükemmel. Bi kere, devasa. Gireceğimiz tribüne gidene kadar günlük fiziksel aktiviteyi tamamladık yeminle.
Girdik, yerleştik. Kenan Doğulu çıktı. Adam zaten minik sempatik bi şey, bi de koca sahada iyice ufalmış yavrum ya. Fark edilmek için de baştan ayağa kırmızı giymiş, çakal. Tabi bi ara "Kenan buraya!" tezahüratlarından sonra, sahada koşan küçük kırmızı bi Kenan görmek hoş olmadı, Nereye? diyesim geldi. Lego adam gibi bi şey kalmış orda ortada.

Maçtan önceki bi diğer kritik nokta da Tayyip'in yuhalanıp "Bi daha Türk Telekom Arena bitmiştir benim için" triplerinde kalkıp gitmesi oldu. Yuhalayanlar tek tek kameradan tespit edilecekmiş, hmm... Reklamın iyisi kötüsü olmaz hacı.

Maç çok sürükleyici değildi açıkçası. Tabi offside'ı yeni öğrenmiş biri olarak "Kimsin lan sen?! Sürükleyici değilmiş... Çık dışarı, çık!" diyene de bi şey diyemem, susar, otururum, o ayrı mesele.

Ha bi de önümüzdeki erkek arkadaşının zoruyla gelen taraftar ruhundan yoksun kıza çok acıdım ben. Coşkulu taraftar her ayağa kalkışında içinden söve söve yarım-göt ayağa kalkıp, "Hadi be, ne zaman oturuyoruz artık?!" bakışlarıyla etrafı taraması çok acı vericiydi. Hele, erkek arkadaşının "Kızım, maç bu! Oturulur mu hiç!" diye azarlayışı yüreğimi dağladı. Kız da o azardan sonra inat etti, bi daha da kıçını koltuğa değdirmedi. 90 dk öyle ağırlığını bi ayağından diğerine vere vere, somurta somurta izledi.

Ha bi de bayrak salladım, mutluyum, gururluyum. Hayır, ben bu takım için daha napiym :D

14 Ocak 2011

Aslantepe

Yarın Aslantepe açılış maçına gidiyorum. Öhöm, bilet satılmayan, davetiyeyle gidilen maça, öhöm. Hayır, hava atmadım canım... (:

Tabi o maskülen ortamda, o höttürü höttürü tezahuratların arasında bi buçuk metre tipimle n'aparım, o ayrı. Gittiğim son maçta (hatırlama güçlükleri çekiyorum; zira gittiğim son maç Hititler'in kuruluşuna falan dayanmakta) arkadaki değişen reklam panolarını izlediğimi de hesaba katarsak, akıbetimi gerçekten merak ediyorum. Ama bi koklayalım ya taraftar havası!

3 Ocak 2011

Ho ho hoo, iyi yıllar

Ben zamanında Noel Baba'dan; beyaz kuyruklu piyanodan pembe akülü arabaya, beyaz tütüden bi buçuk metre boyunda peluş boz ayıya kadar (evet spesifik ve net bi şekilde bi buçuk metre, nedenini bilmiyorum...) her şeyi istemiş biri olarak 2011'e sıfır beklentiyle girmeye karar verdim. Noel Baba pes etti zaten, bu kızı pas geçiyoruz artık dedi, sürdü geyikleri. Buna bulaşılmaz, hafif maymun iştahlı, diyomuş benim hakkımda ona buna valla.
Gelsin 2011 istediği gibi... Ben "Gel gündüzle gece olalım, seninle mutlu yarınlara koşalıııımmm, gel beraber mesut olalım" diye girdim yeni yıla. Mutluyum, huzurluyum. (:
Yok bu yıl şöyle olacak/böyle olacak, çok para getirsin, kilo veriym, mükemmel akademik başarılara imza atiym falan gibi bi liste de hazırlamadım. Yeni yıl ne getirir bilemezsin, karışamazsın dedim amaaaan! diyerek ohh eller havayaaa! modunda fasıl ekibinin başını ağrıttım.

Ha bi de Victoria'nın melekleri üzdü, onu da eklemek gerek.